Merhaba sevgili okuyanlar,
Bu yazımda ilişkiler, evlilik, seçimler, aile tutumları ve sonuçlarının psikolojimize yansımalarını
yaşanmış bir kesit üzerinden anlatmak istiyorum.
Malumunuz toplumumuzda bir yaştan sonra duymaktan kaçınamayacağımız sorular oluyor. Herkesin
bilmek için gereksiz bir şekilde can attığı, duyunca da umursamadığı sorular ve cevaplar. İşte en
sevdiklerimden derlemeler;
“ Neden evlenmedin?”, “ Ne zaman evleneceksin?”, “Dikili bir ağacın olmasın mı?”, “ Dünya gözüyle
torunlarımı görmeyim mi?” vb… bitmeyen sorular yumağı.
Şu konuda açık olalım. Bu temenniler (sıklığı öncelikli olarak) niyetleri ne denli iyi olursa olsun
psikolojik bir şiddettir. Kendi yaşantılarında gerçekleştiremedikleri her şeyi, bir başkası üzerinde
üstünlük kurarak yapma isteği.
Bu baskıya maruz kalan genç ya da yetişkin her insan evlenme kaygısını fazlasıyla yaşıyor. Bazısı
evliliği bir kurtuluş olarak görürken, bazısı daha kendini tamamlamadan bir başkasını anlamayı uğraş
ediniyor. Dolayısıyla mutsuz olunması muhtemel bir yola adım atılıyor.
Çünkü toplum tarafından sürekli telkin edilen sözcükler, sarf edilen cümleler, öğretiler zihnin bir
yerinde kalıyor. Bir zaman sonra da yalnız kalma korkusuna dönüşüp, yeter ki şu evden bir çıkıp
kurtulayım ütopyasına bürünerek büyük hatalara sebebiyet veriyor.
Anne babaların; “Alem ne der?” isimli nesiller boyu aktarılan klişe cümlesi altında ezilen pek çok genç,
hiçbir duygu beslemedikleri biriyle bir yola adım atacak kadar çaresiz kalabiliyor.
“Okuyup da ne olacaksın? Bak durumu da iyi. Evlen, hayatın kurtulsun!” cümlelerinin, yüksek
öngörülü sahipleri…
Sanki hayatlarımızda birinin olması şartmış gibi davranan, bu olmazsa büyük bir utanç duymak
zorunda kalan yetişkinler… Sosyal medyadan ilan edilmek için yaşanan duygular… “Bak mutluyum!”
mesajları… Neden bir insan mutluluk gibi güzel bir duygunun tadını çıkarmak yerine, bunu başkalarına
duyurmakla daha çok ilgilenir ki? Çünkü; gerçeğinde bu duygu olmadığı için. Çünkü ; başkaları odaklı
bir yaşam tercih edildiği için. Çünkü herhangi birinin olması hiç olmamasından iyi olduğu görüşü için.
Toplumda bununla ilgili yerleşmiş yanlış bir algı mevcut. Tanık olmuşsunuzdur mutlaka. “En azından
dayağı yok. Bak gül gibi işi var. O kadar da olur vb…” aslında kadını aşağı çeken, güya teselli eden
ifadelere…
Aile bir çocuk için her şeydir. Aile içerisinde doğru öğretilerle, özgüven, öz saygı ve sevgiyle büyümüş
bir gencin /yetişkinin, yaptığı/yapacağı tercihler ile sürekli eleştiri yağmuruna tutularak, kendi
kararlarını alabilme hakkı tanınmayan, her isteğinde bastırılmış, her hayalinde susturulmuş bir
gencin/ yetişkinin, yaptığı/yapacağı tercihler arasında uçurumlar vardır.
Birey olduğunu kabul edemeyen, birey olduğu kabul edilmeden büyüyen bir kişi, sürekli bir
başkasının gölgesinde var olma çabasına girer. Oysaki kişiyi var edecek güç sadece kendi içerisindedir.
Ve büyük bir sevgi, ilgi açlığına dönüşen bir kara delik. Farklı farklı kimliklerde ortaya çıkan, topluma
karışan, ayrıştırılması zor olan, psikolojik rahatsızlıklara sahip insanlar. Öfke kontrolü olmayan,
gereksiz özgüven patlamaları yaşayan, hiçbir duyguyu zamanında ve olması gereken şekliyle

hissedememiş insanların arasına saklanmış insanlar . Pek çok örtülü davranış problemi olan bir
zamanın çocukları şimdinin gençleri ve yetişkinleri…
Sonucunda ortaya çıkan tablo gerçekten üzücü. Atılan yanlış adımlar neticesinde aile olup üstüne bir
de çocuk yapan aileler, çocukları üzerinde aşırı baskıcı tutum sergileyerek onları silikleştiren aileler,
çocuğuna prenses/ prens gibi davranan aileler, gelenek görenek uğruna çocuğunu hırpalayan aileler…
vb. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Peki, hiç düşündünüz mü? Bu çocukların büyüyüp bir yetişkin olacağını? Verdiğiniz her öğretinin
karakterlerinin bir parçası olarak onlarda bütünleşirken…eksik kalan parçaları tamamlamak için,
başka hayatlara dokunduklarında neler olabileceğini…
Sağlıklı bir ortamda büyümeyen bir kişi ne denli sağlıklı karar alabilir? Ya da bu tarz kişiliklerle ne
kadar aynı yolda yürünebilir?
Hikaye burada başlıyor…

Sohbeti Başlat
Bize Ulaşın
Merhabalar,
Nasıl yardımcı olabiliriz ?