Merhabalar Sevgili Okuyanlar,
Eğitim öğretimde ikinci yarıyıl zilleri çalıyor. Tüm eğitimcilerimize, ailelerimize ve çocuklarımıza
sağlıklı ve eğlenceli bir dönem diliyorum.
Bu dönem notları ebeveynler alsa ne güzel olur diyerekten bu haftaki konumuzdan bahsetmek
istiyorum. Nasıl bir ebeveynsiniz? Hadi aynamızı alalım ailemize tutalım. İyi ebeveynlik zaman ve
çaba gerektirir. Paket programlarla, akıllı telefonlarla, hızlandırılmış eğitimlerle olacak iş değil.
Elbette ki çocukların gelişimi için sadece çocuklarla geçirilen vakitten ziyade bunun kalitesi çok büyük
önem taşır. Onlara etkileşim içerisindeyken kullandığınız dil, tutum ve davranışlarınız, problem çözme
becerileriniz her birine ayrı ayrı bakmak gerekir.
Otoriter, demokratik, ihmalkar, hoşgörülü… siz hangi tip ebeveynsiniz? Benim sıklıkla tanık olduğum
ihmalkâr ebeveynler ve otoriter ebeveynler.
Otoriter ebeveynlikte çocuğa karşı katı bir tutum vardır. Sözel iletişim sınırlıdır. Kendi isteklerine
uymaya zorlayıcı, cezalandırıcı bir tavır hakimdir. Çocuklarını bu şekilde disipline ettiklerini düşünür,
çocuklarını dinlemezler. Otoriter ailelerin çocukları genellikle mutsuzdur. Kaygılıdır, bağımsız hareket
etmede zayıf ve iletişim becerilerinde yetersizdir.
Demokratik ebeveynlikte çocuklar daha bağımsız olmaya teşvik eder, yine eylemlerinde sınırlar
getirirler. İletişim karşılıklıdır. Çocuklarına karşı sevgi ve değeri hissettirir. Çocukların olumlu
davranışları karşısında takdir eder. Negatif davranışları karşısında onlara açıklama yaparlar ve durumu
çözmeyi öğretirler. Demokratik ailelerin çocukları genellikle mutlu, kendine güvenen, akranlarıyla
uyumlu çocuklardır.
İhmalkâr ebeveynlikte aile çocuğun yaşamıyla son derece ilgisizdir. Bu tip ailelerin çocukları
kendilerini değersiz hissederler. Sosyal olarak da yeterli hissetmezler. Ergenlikte ciddi sorunlar ortaya
çıkabilir.
Hoşgörülü ebeveynlikte anne babalar çocuklarıyla yakından ilgilenir. Onların her istediklerini yapma
eğilimindedir. Çocuklar hayır kelimesine alışık değildirler. Bu tip ailelerin çocukları genellikle uyumsuz
olur, akran ilişkilerinde zorluk yaşar ve benmerkezci olabilirler.
Mutlaka her anne baba çocuğuna çok kıymet veriyor ve en doğrusunu yapmak istiyor. Lakin bunu
yaparken takınılan tutum ve davranışlar, izlenen yol, çocukların bir yetişkin olma sürecinde
kişiliklerine, toplumdaki yerlerine, benlik algılarına, hayatı anlamlandırma biçimlerine, ortaya çıkan
davranışlarına, sosyal duygusal gelişimlerine yön veriyor.
Çocuklarınızı disipline edeyim derken, onlarda olumsuz davranış değişikliğine sebep olmayın. Size
sıradan gelen bir davranış onların zihinlerinde onarılmaz hasarlara yol açabilir.
Ebeveyn olmadan önce sizlerin de bir zamanlar çocuk olduğunuzu unutmadan, çocuk ruhunun ne
denli kırılgan bir o kadar da bağışlayıcı olduğunu hatırlatmak isterim. Dünyaya getirdiğiniz çocukları
çok sevin, onlara kendilerini ifade edebilecekleri bir dünya verin. Sevgiler…
Zemberek Kuşu’nun Dönüşü