Merhabalar Sevgili Okuyanlar,
Bu hafta “yaşadığımız toplumda neyi değiştirmek isterdiniz?” sorusuna devam ediyoruz. Geçen
haftaki yazımızda eğitim sistemindeki olumsuz yapıdan bahsetmiştik. Bu hafta da nasıl bir eğitim
sistemi isterizi konuşacağız. Mutlaka hepimizin benzer temennileri vardır, bununla ilgili. Bu soruyu
kendi adıma cevap vermeye çalışmaya devam edeceğim.
Eğitim öğretim bir toplumun kalkınmasında, var olmasında çok önemli bir yapı taşı. Bizim
coğrafyamızda da her şey daha mümkün kılınabilirdi. Sadece üst sevideki sayılı okulların sağladığı
düzen, tüm sistem içinde gerekirse daha makul koşullarla gerçek kullanabilirdi.
Evet, değiştirmeyi çok isterdim! Baştan sona her şeyi. Önce o taş duvarları. Sıkıcı, kasvetli. Oysa ki
renkler çocuklara en çok yakışan elbisedir. Çocukların içine ağaç, çiçek dikmeyi deneyimleyebileceği
büyüklükte bahçesi olan okullar. ( ki genelde gördüğümüz, bahçesinde iki bilemediniz üç ağaç olan,
gri renkli okullar oluyor). Şöyle doya doya koşup, oynayabileceği bahçesi olan okullar.
Her okulda olması gereken, drama sınıfı, çocukların uygulama yapabileceği deney sınıfları, ısıtma
sistemi olan spor salonları, müzik odası (her çocuğun en az bir müzik aleti çalabilmesi) , hiçbirini
diğerinden ayrıcalıklı kılmayacak tek tip giyim.
Japonya’da verilen eğitim sistemi gibi, sosyal becerilerin öncelikli tutulduğu, akademik becerilerin
sonradan sunulduğu bir sistem sizce de güzel olmaz mı? Yani çocuklar daha kreş – ana okulundan
itibaren günlük yaşam, öz bakım, değerler eğitimini tam ve doğru bir şekilde kazansa, başarı not
odaklı değil de çaba ve gelişim, çaba ve yetenek üzerine belirlense…
Okullarda olmadı gereken nitelikli okul psikologları kesinlikle çok önemli! Öğrenci sayısına göre
psikolog sayısında artış olmalı. Okul öncesi / ilköğretim / ortaöğretim / lise vb… tek bir kişinin bütün
hepsine bakmaya çalıştığı bir sistemde ne yapılan iş verimli olur ne de bu işi yapan kişinin psikolojisi
sağlıklı olur.
Psikoloji önemli. Çünkü yaşamımız bunun üzerine inşa ediliyor. Maalesef bizim okullarımızda oldukça
zayıf kalan bir birim. Öğretmenlerin belirlenen aralıklarla psikolojik testlerden geçmesini çok ama çok
isterdim. Egoları çocuklardan daha önemli olmayan öğretmenler, sabırlı, samimi, gelişime açık,
öğrenmeyi seven… kar tatili için topluca totem tutan öğretmenler yerine, öğrencilerle bir arada
olmak için can atan eğitimciler görecek miyiz acaba?
Aslında benim asıl istediğim düşüncenin değişmesi. Eğitim sistemindeki bu çarpık, kısır, sessiz
öğretimin son bulması. Okulların bahçesine, duvarlarına resimler yapan çocuklar, gençler olsun. Bir
ders illaki dört duvarda olmaz. Masa başında olmaz sadece… Konuşsun artık şu çocuklar. Konuştuğu
için ötekileştirilmeyen aksine ifade ettiği için takdir edilen çocuklar olsun.
Otomatik bir nesil, otomatik cevaplar, fotoğraflar bile öyle. Yan yana dizilin, gülümseyin. İşte aileyi
mutlu edecek, sınıfta otorite fotosu. Oysaki doğal halleriyle zaten harikalar.
Velhasıl biliyorum ki, okul, materyaller her şey değilse de düşünce sistemi değişmedikçe aynı
körlüğün farklı versiyonu olmaya devam edecek. Sevgiler
Zemberek Kuşu’nun Dönüşü

Sohbeti Başlat
Bize Ulaşın
Merhabalar,
Nasıl yardımcı olabiliriz ?